Sosyal medyada gezinirken Marmaris'te bir tiyatro gösterisinin olacağına denk gelmiştim. Tiyatro gösterisinin ismi ''Kerbela'dan Madımak'a'' idi. Kerbela ve Madımak gibi mühim konulara değineceği açık olan bu tiyatro gösterisine gitmek için tam hazırlık yaparken, gösterinin afişinde bir gariplik dikkatimi çekti. Afişte bu konulara yer vermenin dışında, Atatürk döneminde devlete baş kaldıran Seyit Rıza'nın fotoğrafı da vardı. 

 

Hemen internetten daha önce başka yerlerde de gösterime girmiş olan bu tiyatro gösterisinin tanıtım metnini arattım. Marmaris'teki tüm tiyatro severlerin davet edildiği bu gösterinin internetteki tanıtımında geçen ifadeler şöyleydi: 

 

''Dersim'de Seyit Rıza'nın öz yeğeni Rayber, kirvesi Zeynel ile birlikte almadı mı Alişer'in başını? Üç-beş altına satmadı mı amcasını askerlere?'' 

 

Tiyatro metninden, devletimizin ve bu vatana hizmet etmiş askerlerin kötü gösterileceğini, fakat bunun yanında, devlete vergi ve asker vermeyi reddeden ve de 33 askerimizi şehit eden Seyit Rıza'nın ise kahraman olarak gösterileceğini anlamıştım. Yeni Türkiye'nin birçok yerinde ne yazık ki ''düşünce özgürlüğü'' kapsamında artık bu tip tiyatro gösterileri yapıldığı için sadece üzülmekle yetinecekken, o anda beni kahreden bir bilgiyle karşılaştım. 

 

Marmaris'teki Seyit Rıza propagandasına Chp belediyesi, salonunu tahsis etmişti. Atatürk'ün partisi, dönemin terörist başının propagandası için salon tahsis etmişti. 

 

Henüz gösteriye bir hafta varken, Marmaris Chp Ilçe Başkanı Acar Ünlü'yü aradım ve konunun önemini kendisine anlattım. Chp'nin böyle bir gösteriye maşa olamayacağını ve belediyenin böyle bir gösteriye salon tahsis etmemesi gerektiğini vurguladım. Kendisi beni dinledikten sonra telefonları kapattık. 

 

Gösteriye 2 gün kala Marmaris Chp Ilçe Teşkilatı'ndan bir bayan beni aradı. Ben gösteriye tahsis edilen salonun iptal edildiği yönünde bir haber vereceğini sanarken, kendisi bana aynen şu cümleyi sarf etti: 

 

- ''Ne olacak, ben de Dersimliyim… "" 

 

Ben de kendisine: 

 

- ''Hanımefendi birincisi, oranın adı Dersim değil Tunceli'dir. Ikincisi, eğer Seyit Rıza'nın propagandasını yapacaksanız, gidin bunu başka partide yapın. Orası Atatürk'ün partisidir. Orada oturmayın.'' dedim ve yüzüne kapattım. 

 

Gösteri gününü bekliyordum. Geldi çattı. Biletimi aldım ve içeri girdim. Ön koltuklarda Chp Gençlik Kolları Başkanı yerini çoktan almıştı. Yerime oturdum ve Seyit Rıza kısmının gelmesini bekledim. Ve sonunda sahneye Seyit Rıza çıktı… 

 

Şeyh Sait Isyanı, Ağrı Isyanı iyi olarak gösterilip, ardından da Cumhuriyet kadroları kötülendikten sonra Dersim Isyanı'nın ele başısı Seyit Rıza sahnedeydi… Asker, bebekleri öldürüyor. Asker, kadınları öldürüyor. Ve ölen bir bebeği tutan Seyit Rıza, askere ve devletin yanında yer alan Kürt aşiretlerine saydırıyordu. 

 

Ve sonunda bir kadın sahneye çıkıp şöyle diyordu: 

 

- Neden böyle oldu? Neden? Bu insanların tek istedikleri özerklikti… 

 

Ben o anda dayanamayıp ayağa kalktım ve tüm izleyicilere dönerek bağırmaya başladım: 

 

- Bu gösteri Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Türk askerlerini kötü göstermektedir. Bu gösteri Mustafa Kemal Atatürk'e ve Türk askerine hakaret etmektedir. 

 

Bütün kafalar bana döndü ve tiyatro gösterisi bölündü. En child birkaç kişinin üstüme atlayıp beni dışarı attığını hatırlıyorum. 

 

Çıktığımda aklımda tek bir şey vardı. Devlete vergi ve asker vermeyi reddeden, üstünde tepindiği halkının eğitim almasına dahi müsaade etmeyen, 33 askerimizin canını alan Seyit Rıza'nın propagandası yapılırken, propagandaya kanıp gözlerinden yaşlar süzülen liseli gençler… 

 

Zehirlenen, daha doğrusu zehirletilen gençler… 

 

Ve bunda parmağı olan Acar Ünlü… 

 

Bunları engellemek yerine salonun tahsisine ses etmeyen Chp Ilçe Başkanı Acar Ünlü. 

 

Belki utanır diye kendisini aradım. Ancak yine daha önce yaptığı gibi beni dinledi ve kapattı. Ardından ağzımdan şu kelimeler döküldü: 

 

- Gelecek vaad etmeyen, tarih bilgisinden yoksun genç bir siyasetçi adayı daha… 

 

Şunu da hatırlatmak isterim ki ben bir Türk Silahlı Kuvvetleri personeliyim. Ve o gece bir Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, Chp'nin tahsis ettiği salonda Seyit Rıza propagandasına karşı çıktığı için dışarı atıldı. 

 

Tiyatro oyuncuları, Chp belediyesine teşekkür ettikten sonra memleketlerine döndüler. Acar Ünlü de ertesi gün ilçede Atatürkçülük oyunu oynamaya devam ediyordu…